Acı Biber İle Kronik Ağrıyı Tedavi Etmek Mümkün
Acı biberler, tüketildiğinde hissedilen acı ve yanma hissinden sorumlu olan kapsaisin maddesini içerir. Peki bu, ağrı açısından neden önemlidir? Ağrı araştırmalarındaki en önemli keşiflerden biri, kapsaisin TRPV1 adlı hücresel hedefinin tanımlanmasıdır. TRPV1 yalnızca acı biberin yol açtığı yanma hissinden değil, aynı zamanda zararlı uyaranların (örneğin ısı) ağrı sinyaline dönüştürülmesinden de sorumlu reseptördür.
Nöropatik ağrı yaşayan bazı hastaların, cilde çeşitli kapsaisin formlarının uygulanmasından fayda gördüğü gözlemlenmiştir. İlk bakışta bu mantıksız görünebilir; çünkü kapsaisin ağrıya yol açan bir madde olarak bilinir.
Kapsaisin Ağrıyı Nasıl Hafifletiyor?
Kapsaisin, cilde uygulandığında TRPV1 reseptörlerini aşırı derecede uyarır. Bu ilk etapta yanma ve batma hissine neden olur. Ancak sürekli uyarı sonucunda:
- Duyusal sinir uçları yorulur ve duyarsızlaşır. Sinir hücreleri, sürekli kapsaisin etkisine maruz kaldığında ağrı sinyali üretme kapasitelerini geçici olarak kaybeder.
- Nörotransmitter depoları boşalır. Ağrı sinyallerini beyne ileten maddeler tükenir. Böylece ağrı sinyali beyne daha az ulaşır.
- Geçici desensitizasyon oluşur. Yani sinir hücreleri ağrıya karşı duyarsızlaşır. Bu etki saatlerce hatta günlerce sürebilir.
Bu nedenle, özellikle nöropatik ağrı (örneğin zona sonrası sinir ağrısı, diyabetik nöropati veya bazı kas-iskelet kaynaklı kronik ağrılar) yaşayan hastalarda kapsaisin kremleri, jelleri veya özel yüksek dozlu bantları kullanılabilmektedir. Nöropatik ağrıda, sinirler yapı ve işlevlerinde, ağrı sinyallerinin anormal şekilde iletilmesine neden olan derin değişiklikler gösterir.
Yeni bilimsel çalışmada kapsaisinin önce bu anormal sinirlerde dejenerasyona neden olduğunu, ancak daha sonra hastalık öncesi “sağlıklı” durumlarına geri dönmelerini sağlayan bir rejenerasyon gerçekleşebileceğini öne sürüyor. Bu da daha uzun süreli ağrı kesici etki oluşturabilir.