Topuk Dikeni Ozon Tedavisi
Topuk dikeni ozon tedavisi uygulaması başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. PRP ile birlikte uygulanan ozon tedavisi ile hastanın iyileşmesinde daha hızlı sonuç alınabilmektedir.
Topuk dikeni, ayak tabanında bulunan plantar fasia isimli zarın kronik olarak zedelenmesi sonucu oluşan bir durumdur. Her insanın ayağının iç kısmında bir çukurluk bulunur. Bu çukurluk sayesinde ayağa gelen yükler dengeli bir şekilde dağıtılarak yumuşak dokular ve kemiklere aşırı yük gelmesi önlenir. Ayağın arkının çökmesi, aşırı ayakta kalma, uzun yürüyüşler ve kötü ayakkabı alışkanlıkları gibi durumlarda bu arkı destekleyen plantar fasia adlı taban zarı aşırı gerilir. Kronik zedelenmeye bağlı olarak plantar fasianın topuk kemiğine yapıştığı yerde yumuşak doku ödemi oluşur. Hastalık ilerledikçe bu zar kalınlaşır ve topuk kemiğine yapıştığı noktada kronik zedelenmeler (enflamasyon) ortaya çıkar. Ayak taban zarındaki bu hadise topuk dikeni olarak adlandırılır.
Topuk dikeninin en önemli bulgusu topuk ağrısıdır. Bu ağrı özellikle sabahları kalkılınca ilk ilk birkaç adımda rahatsız edicidir. Yanı hasta sabah kalktığında bir süre topuğuna basamaz. Hastalık ilerledikçe sabah oluşan ağrılar gün içine yayılmaya başlar. Sert tabanlı ve topuklu ayakkabılar rahatsız edici olabilir. Ağır vakalarda ise artık ayakta durulan her an rahatsız edici hale gelir. Bu vakalarda ağrılar istirahat halinde bile devam edebilir.
Topuk dikeni tanısı, hastanın öyküsü ve yapılan muayenesi ile konulur. Bu aşamada MR ve bazen Ultrason görüntüleme ile taban zarındaki ödem ve kalınlaşma tespit edilebilir.
Topuk Dikeni İçin Ağrı Kesiciler
Topuk dikeni tedavisi için öncelikle; ağrı kesici ilaçlar, ağrı kesici kremler eşliğinde masaj ve soğuk uygulama önerilir. Masaj uygulaması ayak parmaklarını geriye çekerek topuk üzerine 5 dakika soğuk uyguladıktan sonra ağrı kesici kremler sürülerek yapılmalıdır. Masajla birlikte yumuşak tabanlı ayakkabı kullanılması hastaların çoğunun şikayetlerini azaltır.
Masaj ve soğuk uygulamasından fayda görmeyen hastaların tedavisinde başka seçenekler kullanılmaktadır. Bu tedavi yöntemlerinden en sık uygulanılan, topuğun altından enjeksiyon uygulanmasıdır. Enjeksiyondan önce hastanın ağrı duymaması için topuktan ya da ayak bileğine lokal anestezik içeren iğne yapılır. Enjeksiyon için kortizon, ozon ve hastanın kendi kanından hazırlanan PRP kullanılabilir.
Ozon tedavisi güvenli, etkili ve bilimsel bir tıbbi uygulamadır. Ozon tedavisi hakkında bilinmesi gereken en önemli özellik, hastaya ve hastalığa özel olarak vücuda farklı yollarla verilebilmesidir. Ozon tedavisi ile dokuların ve organların oksijen ihtiyaçlarının daha iyi karşılanmaktadır. Ayrıca ozon gazının ağrı giderici ve antienflamatuar etkisi de mevcuttur. Bu nedenle topuk dikeni tedavisinde ozon enjeksiyonu uygulabilir.
Topuk Dikeninde PRP Tedavisi
PRP İngilizce olarak “Platelet Rich Plasma” ifadesinin baş harflerinin kısaltmasıdır. Bu yöntemde kullanılan ilaç hastanın kendi kanından hazırlandığı için doğal bir tedavi yöntemidir. PRP yüksek oranda büyüme faktörleri içerir. Zedelenmenin olduğu plantar fasia ve topuk dikeni bölgesindeki yapıların iyileşmesini hızlandırır. Yapılan bilimsel araştırmalarda diğer tedavilerle sonuç alınamayan topuk dikeni vakalarında yüz güldürücü sonuçlar bildirilmiştir.
PRP tek başlarına dokuya verildiğinde içeriğinde bulunan büyüme faktörlerini hemen ortama bırakmazlar. Bunun için bu faktörlerin aktive edilmesi ve uyarılmaları gerekir. Ozon gazı da trombositlerde bulunan büyüme faktörlerini hızlı bir şekilde aktive eder. Ozonla yapılan PRP uygulamalarının sonuçlarının daha iyi olduğu gösterilmiştir.
Topuk dikeni ozon tedavisi ile birlikte PRP uygulanması sonucunda kısa sürede iyileşmektedir.
Sağlık sorunu nedeniyle enjeksiyon uygulanması sakıncalı olan veya bu tedaviden olumlu cevap alamayan hastalara, şok dalga (ESWT) ve lazer tedavisi uygulanabilir. Topuk dikeninin yavaş yavaş başlayan bir hastalık olduğu gibi iyileşmesinin de hemen olmayacağı unutulmamalıdır. Topuktaki ağrıların geçmesi yaklaşık bir ay sürebilmektedir. Topuk dikeni sorunu olan hastalarda çok nadir ameliyata ihtiyaç duyulmaktadır. Bu hastalığın tedavisinde ameliyat en son seçenektir.