Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlenir?
Bağışıklık sisteminin görevi hastalığa neden olan mikroorganizmalara karşı vücudu savunmaktır. Bazı durumlarda bu görevinde başarısız olur. Böyle bir durumda mikrop vücudu başarılı bir şekilde işgal eder ve hastalık oluşur. Vücutta gerçekleşen bu sürece müdahale etmek ve bağışıklık sisteminizi güçlendirmek mümkün mü? Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlenir yazımızda bunu açıklamaya çalıştık.
Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirmek İçin Ne Yapabilirsiniz?
Bağışık sistemini güçlendirmek iyi bir fikir olarak görülmektedir. Ancak bunu gerçekleştirme birkaç nedenden dolayı zordur. Bağışıklık sistemi bir sistemdir ve bu sistemin iyi işlemesi için denge ve uyum gereklidir.
Araştırmacıların bağışıklık sisteminin karmaşıklığı ve birbirine bağlılığı hakkında hala bilmedikleri birçok şey bulunmaktadır. Şimdilik, yaşam tarzı ile geliştirilmiş bağışıklık sistemi arasında bilimsel olarak kanıtlanmış doğrudan bağlantılar bulunamamıştır.
Ancak bu durum yaşam tarzının bağışıklık sistemi üzerindeki etkisinin olmadığı anlamına gelmemektedir. Günümüzde insanlarda diyet, egzersiz, yaş, psikolojik stres ve diğer faktörlerin bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri araştırılmaktadır.
Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirmenin Sağlıklı Yolları
Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için ilk olarak sağlıklı bir yaşam tarzını seçmek gerekir. Genel olarak sağlıklı yaşam önerilerini takip etmek, bağışıklık sistemini doğal olarak güçlü ve sağlıklı tutmak için ilk ve en önemli adımdır. Bağışıklık sistemi de dahil olmak üzere vücudun her parçası, çevresel saldırılara karşı korunduğunda ve aşağıdakiler gibi sağlıklı yaşam stratejileriyle desteklendiğinde bağışıklık sistemi daha iyi çalışır. Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler ise şöyledir;
- Sigara içmeyin
- Meyve ve sebzelerden oluşan bir diyet uygulayın
- Düzenli egzersiz yapın
- İdeal kilonuzu koruyun
- Alkol almamaya çalışın
- Yeterli miktarda uyuyun.
- Ellerinizi sık sık yıkayın.
- Etleri iyice pişirmek gibi enfeksiyonlardan kaçınmak için çalışın
- Stresi en aza indirmeye çalışın.
Bağışıklık sistemi nasıl güçlenir için diğer bir tavsiyemiz ise ozon tedavisi ve Myers Kokteylidir.
Bağışıklığı Sağlıklı Bir Güçlendirin
Mağaza raflarındaki bulunan birçok ürünün üzerinde bağışıklığı arttırdığını veya desteklediğini iddia eden yazılar bulunmaktadır. Ancak bağışıklığı artırma kavramı aslında bilimsel olarak her zaman mantıklı olmayabilir. Bazen vücuttaki bağışıklık hücrelerinin sayısını artırmak iyi olmayabilir.
Bağışıklık sisteminizin hücrelerini artırmak karmaşık bir süreçtir. Çünkü bağışıklık sisteminde çok farklı mikroplara birçok şekilde yanıt veren çok sayıda ve farklı hücre türü bulunmaktadır.
Burada şu soru akla gelmelidir. Hangi hücreleri ve hangi sayıya yükseltmeliyiz? Bilim adamları şimdiye kadar bu sorunun cevabını tam olarak bilememiştir. Bilinen tek şey ise vücudun sürekli olarak bağışıklık hücreleri ürettiğidir.
Örneğin vücut kullanabileceğinden çok daha fazla lenfosit üretir. Üretilen bu hücrelerin bazıları herhangi bir eylem görmeden önce, bazıları ise savaş kazanıldıktan sonra, apoptoz adı verilen doğal bir hücre ölümü süreciyle ortadan kaldırılırlar. Sonuç olarak; Hiç kimse bağışıklık sisteminin optimum düzeyde çalışması için kaç hücrenin bulunması gerektiğini veya en iyi hücre karışımının hangileri olduğunu henüz bilmiyor.
Bağışıklık Sistemi Ve Yaş Arasındaki İlişki
Yaşlandıkça bağışıklık tepkisi ve kabiliyetimiz azalmaktadır. Bu da daha fazla enfeksiyon oluşması ve daha fazla kanser gelişmesine katkıda bulunur.
Yapılan birçok çalışmanın sonucunda, genç insanlarla yaşlılar karşılaştırıldığında, yaşlıların bulaşıcı hastalıklara yakalanma olasılığının yüksek olduğu gösterilmiştir. Yine genç insanlarla yaşlılar karşılaştırıldığında, yaşlıların ölme olasılığının daha yüksek bulunmuştur. Solunum yolu enfeksiyonları, grip ve özellikle pnömoni dünya çapında 65 yaş üstü kişilerde önde gelen ölüm nedenleridir. Kimse bunun nedeninin ne olduğunu bilmiyor.
Ancak bazı bilim adamları bu artmış riskin savunma sisteminin bir hücresi olan T hücrelerinden kaynaklandığından şüpheleniyor. Yaşla birlikte oluşan atrofik timusun daha az T hücresi üretmesinden kaynaklandığı iddia ediliyor. Timus fonksiyonundaki bu azalmanın T hücrelerindeki düşüşü açıklayıp açıklamadığı veya diğer değişikliklerin rol oynayıp oynamadığı bilimsel olarak tam anlaşılamamıştır. Bir grup bilim adamı da kemik iliğinin bağışıklık sisteminin hücrelerine yol açan kök hücreleri üretmede daha az verimli olup olmadığıyla ilgilenmektedir.
Enfeksiyonlara karşı bağışıklık yanıtında bir azalma olduğu yaşlıların aşılara verdiği tepki ile gösterilmiştir. Örneğin, influenza aşıları üzerinde yapılan çalışmalarda 65 yaşın üzerindeki kişiler için, aşının sağlıklı çocuklara (2 yaş üstü) kıyasla çok daha az etkili olduğunu göstermiştir. Ancak, etkinliğin azalmasına rağmen, grip ve S. pneumoniae aşıları, aşılama yapılmayanlara kıyasla yaşlı insanlarda hastalık ve ölüm oranlarını önemli ölçüde azaltmıştır.
Yaşlılarda beslenme ve bağışıklık arasında bir bağlantı var gibi görünüyor. Zengin ülkelerde bile şaşırtıcı derecede yaygın olan bir yetersiz beslenme biçimi “mikrobesin yetersiz beslenmesi” olarak bilinir. Bir kişinin diyetten elde edilen veya diyetle takviye edilen bazı temel vitamin ve eser minerallerde eksik olduğu mikrobesin yetersiz beslenmesi yaşlılarda yaygın olabilir.
Yaşlı insanlar daha az yemek yeme eğilimindedir ve diyetleri de genellikle daha az çeşitlilik gösterir. Önemli bir soru da diyet takviyelerinin yaşlıların daha sağlıklı bir bağışıklık sistemini sürdürmesine yardımcı olup olamayacağıdır. Yaşlı insanlar bu soruyu geriatrik beslenme üzerine yapılacak çalışmalarla gösterilebilir.
Diyet ve Bağışıklık Sistemi Arasındaki İlişki Nasıldır?
Her savaş gücü gibi, bağışıklık sistemi ordusunun da sağlıklı olması gerekir. Bunun için sağlıklı bağışıklık sistemi savaşçılarının iyi, düzenli beslenmeye ihtiyacı vardır. Bilimsel olarak, yoksulluk içinde yaşayan ve yetersiz beslenen insanların bulaşıcı hastalıklara karşı daha savunmasız oldukları bilinmektedir. Bununla birlikte, artan hastalık oranının yetersiz beslenmenin bağışıklık sistemi üzerindeki etkisinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı kesin bir bilgi değildir.
Beslenmenin insanların bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerine ilişkin nispeten az sayıda çalışma ve beslenmenin etkilerini doğrudan hastalıkların gelişimine (tedaviye karşı) bağlayan daha az bilimsel çalışma bulunmaktadır.
Mikrobesin eksikliklerinin (örneğin, çinko, selenyum, demir, bakır, folik asit ve A, B6, C , E ve D vitamini) eksikliklerinin bağışıklık yanıtlarını değiştirdiğine dair bilimsel kanıtlar vardır. Bununla birlikte, insan bağışıklık tepkisi üzerindeki etkileri henüz tam olarak değerlendirilmemiştir.
Diyetinizin size tüm mikrobesin gereksinimlerinizi sağlamadığından şüpheleniyorsanız ne yapmalısınız? Örneğin sebze ve meyve sevmiyorsanız, günlük bir multivitamin ve mineral takviyesi almanız gerekebilir. Bu takviyelerin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerinin ötesinde başka yararları da olabilir. Daha fazla takviye almak daha iyi olmayabilir.
Otlar Ve Takviyeler İle Bağışıklığı Arttırmak Mümkün Mü?
Bir mağazalar bağışıklık sistemini artıracağını iddia eden ilaç şişeleri ve bitkisel preparatlar ile doludur. Bazı preparatların bağışıklık fonksiyonunun bazı bileşenlerini değiştirdiği tespit edilmiş olsa da şimdiye kadar aslında bağışıklığı enfeksiyona ve hastalığa karşı daha iyi korunduğuna dair bir kanıt genellikle yoktur. Bir bitkinin veya herhangi bir maddenin bağışıklığı artıp arttıramayacağını göstermek oldukça karmaşık bir konudur. Bilim adamları, bir bitkinin aslında genel bağışıklık için faydalı bir şey yapıp yapmadığını göstermede zorlanıyorlar.
Stres ve Bağışıklık Fonksiyonu
Modern tıp, zihin ve beden arasındaki yakın ilişkiyi kabul etmeye başlamıştır. Mide rahatsızlığı, kurdeşen ve hatta kalp hastalığı da dahil olmak üzere çok çeşitli hastalıklar duygusal stres ile bağlantılıdır. Stres ve bağışıklık fonksiyonu arasındaki ilişki bilimsel olarak incelenmektedir.
Stresin tanımlanması zordur. Çünkü bir kişi için stresli bir durum gibi görünen şey başka biri için değildir. İnsanlar stresli olarak gördükleri durumlara maruz kaldıklarında, ne kadar stres hissettiklerini ölçmek de zordur. Bilim insanının bir kişinin stres miktarı hakkındaki öznel izleniminin doğru olup olmadığını bilmesi zordur
Bununla birlikte, stres ve bağışıklık fonksiyonu ilişkisini inceleyen çoğu bilim adamı kronik stres olarak bilinen daha sabit ve sık stres faktörleri üzerinde çalışmaktadır. Devam eden stresin bağışıklık sistemine zarar verip vermediğini araştırılmaktadır.
Soğuğa Maruz Kalmak Sizin Bağışıklık Sistemini Zayıflatıyor Mu?
Hemen hemen her anne bunu söyler. “Bir ceket giy, yoksa üşüteceksin” Haklılar mı? Şimdiye kadar, bu sorunun cevabını araştıran araştırmacılar, ılımlı soğuğa normal maruz kalmanın enfeksiyona yatkınlığı artırdığını düşünmektedir. Uzmanların çoğı kışın “soğuk algınlığı ve grip mevsimi” olmasının soğuktan kaynaklanmadığını düşünüyor.
Bu hastalıkların kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirdiklerinden kaynaklandığına inanmaktadır. Konuyla ilgili yüzlerce tıbbi çalışmayı gözden geçiren bir grup Kanadalı araştırmacı ılımlı soğuk maruziyeti hakkında endişelenmenize gerek olmadığı sonucuna varmıştır. Yanı insan bağışıklık sistemi üzerinde zararlı bir etkisi yoktur.
Egzersiz: Bağışıklık İçin İyi Mi Kötü Mü?
Düzenli egzersiz sağlıklı yaşamın temel unsurlarından biridir. Kan basıncını düşürür, vücut ağırlığını kontrol etmeye yardımcı olur ve çeşitli hastalıklara karşı korur. Bağışıklık sistemini doğal olarak güçlendirmeye ve sağlıklı tutmaya yardımcı olur mu? Sağlıklı bir diyet gibi egzersiz de genel sağlığa ve dolayısıyla güçlü bir bağışıklık sistemine katkıda bulunabilir.
Zona Hastalığı en önemli nedeni ileri yaşlarda bağışıklık sisteminin zayıflamasıdır. İleri yaşlarda bağışıklık sistemine katkıda bulunacak ek beslenme yöntemleri tercih edilebilir. İleri yaşlarda zona hastalığına yakalanan insanlarda genel olarak daha ağır seyretmektedir.