Kronik Ağrı, Depresyon ve Anksiyete Bozukluğu İlişkisi
Ağrı, depresyon ve anksiyete bozukluğu yakından ilişkilidir. Depresyon ve anksiyete ağrıya neden olabilir ve ağrı da depresyona ve anksiyeteye neden olabilir.
Kronik Ağrı, Depresyon ve Anksiyete Bozukluğu Arasındaki Bağlantı Nasıldır?
Herkeste kronik ağrı gelişebilir. Ancak depresyon veya anksiyetesi olanlar için kronik ağrı daha yoğun ve tedavisi zor olabilir. Depresyonu ve anksiyetesi olan insanlar, diğer insanlara göre daha şiddetli ve uzun süreli ağrı yaşama eğilimindedir.
Anksiyete, depresyon ve ağrının örtüşmesi, özellikle fibromiyalji, irritabl bağırsak sendromu, bel ağrısı, baş ağrıları ve nöropatik ağrılar gibi kronik ağrı sendromlarında belirgindir. Psikiyatrik bozukluklar sadece ağrı yoğunluğuna değil, aynı zamanda artan sakatlık riskine de katkıda bulunur.
Ağrı, bir anksiyete bozukluğunun, özellikle yaygın anksiyete bozukluğunun yaygın bir semptomu ve bazen de iyi bir göstergesi olabilir. Kronik ağrı hastalığı, anksiyete bozukluğu olan biri için işleyişi daha da zorlaştırabilir. Ancak insanlar, dolu ve üretken bir yaşam ile anksiyete bozuklukluğu ve kronik ağrının üstesinden gelebilir.
Anksiyete Bozukluğu ve Depresyonu Olan Kişilerde Hangi Kronik Ağrılar Görülebilir?
Artrit olan hastalarda anksiyete bozukluğu: Kas-iskelet sistemini, özellikle eklemleri etkileyen 100’den fazla tıbbi durumu tanımlayan geniş kapsamlı bir terimdir. Semptomlar arasında ağrı, sertlik, iltihaplanma ve eklem kıkırdağı ve çevresindeki yapılarda hasar bulunur. Oluşan hasar, eklem zayıflığına, dengesizliğine ve temel günlük görevleri engelleyebilecek şekil eklem bozukluklarına neden olabilir. Sistemik olarak görülen artrit formları tüm vücudu etkileyebilir ve neredeyse tüm vücut organlarına veya sistemlerine zarar verebilir.
Anksiyete, depresyon ve diğer duygu durum bozuklukları, artriti olan kişilerde ve sıklıkla daha genç artrit hastalarında yaygındır.
Fibromiyalji hastalarında anksiyete bozukluğu: Fibromiyalji yaygın kas ağrısı ve yorgunluğa neden olan kronik bir tıbbi durumdur. Bu hastalarda anksiyete bozukluğu görülür.
Migren hastalarında anksiyete bozukluğu: Normalde şakakların etrafında veya bir gözün veya kulağın arkasında meydana gelen, başın bir veya iki tarafında hissedilen şiddetli ağrıdır. Bu hastalarda anksiyete bozukluğu görülür.
Sırt ağrısı bulunan hastalarında anksiyete bozukluğu: Anksiyete ve duygu durum bozukluğu olan kişilerde sırt ağrısı daha yaygındır. Sırt ağrısının nedenleri arasında hastalık, kazalar ve enfeksiyonlar yer alır. Semptomlar omurga boyunca herhangi bir yerde kalıcı ağrı veya sertliği neden olabilir. Özellikle ağır nesneleri kaldırdıktan veya yorucu faaliyetlerde bulunduktan sonra boyunda, sırtta veya belde keskin, lokalize ağrı oluşabilir.
Kronik Ağrı ve Anksiyete Bozukluklarının Komplikasyonları Nelerdir?
Kronik ağrılı ve anksiyete bozukluğu bulunan hastaların tedavisi zor olabilir. Kronik ağrıdan muzdarip olanlar ve anksiyete bozukluğu olanlar ağrıya karşı daha düşük bir toleransa sahiptir. Anksiyete bozukluğu olan kişiler ilaçların yan etkilerine karşı daha duyarlı olabilir. Çünkü ilaçların yan etkilerinden daha çok korkabilirler ve ayrıca anksiyetesiz ağrı yaşayan birine göre ağrıdan daha çok korkabilirler.
Ağrı ve Anksiyete veya Depresyon Kesiştiğinde Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Depresyon veya anksiyete hastalarında ağrıyı tedavi etmek için çeşitli psikoterapiler tek başına kullanılabilir veya ilaç tedavisi ile birleştirilebilir.
Depresyon ve anksiyete bozuklukları için uygulanan tedavi, kronik ağrı semptomlarını da iyileştirebilir. Tedavide kullanılan yöntemler aşağıda özetlenmiştir.
İlaçlar: Bazı psikiyatrik ilaçlar aynı zamanda ağrı kesici olarak da işlev görür ve bu nedenle aynı anda iki sorunun çözümü için kullanılabilirler. Ayrıca anksiyete bozukluğu için bir ilaç ve ağrı için başka bir ilaç da verilebilir. Bu durumda yan etkiler artabilir veya her iki ilacın etkinliğini azaltabilecek ilaç etkileşimleri oluşabilir. Bu ilaçların doktor kontrolünde kullanımı önemlidir. Hem anksiyete hem de depresyon için çeşitli antidepresanlar reçete edilebilmektedir. Bunlardan bazıları ağrıyı da hafifletmeye yardımcı olur. Tüm ilaçların olduğu gibi bu ilaçlar da istenmeyen etkilere neden olabilir.
Antikonvülsan ilaçlar da bazen ruh halini dengelemek için kullanılır. Bu ilaçlar nöbetlere katkıda bulunan beyindeki anormal elektriksel aktiviteyi ve aşırı duyarlılığı sınırlayarak etkilerini gösterir. Özellikle kronik ağrıda sinir aşırı duyarlılığı içerdiğinden bu ilaçların bazıları rahatlama sağlayabilir.
Bilişsel davranışçı terapi: Ağrı moral bozucu bir durumdur. Bilişsel davranışçı terapi sadece anksiyete ve depresyon için yerleşik bir tedavi değil, aynı zamanda ağrı tedavisi için de iyi bir tedavidir. Bilişsel davranışçı terapi düşüncelerin, duyguların ve hislerin tümünün birbiriyle ilişkili olduğu görüşüne dayanır. Terapistler, hastaların ağrılarının kurbanı olmak yerine yönetebilmeleri için başa çıkma becerilerini öğrenmelerine yardımcı olurlar.
Gevşeme teknikleri: İnsanların anksiyete ve ağrıya katkıda bulunan streslerle daha etkili bir şekilde baş etme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Yaygın teknikler arasında nefes alma eğitimi, aşamalı kas gevşetme ve egzersiz yer alır.
Kronik Ağrı ve Anksiyete Bozukluklarının Tedavi Yaşam Tarzı Değişiklileri Önerileri
Anksiyete bozukluğunun semptomlarını iyileştiren yaşam tarzında yapılacak bazı değişiklikler kronik ağrı semptomlarının düzelmesine de yardımcı olur.
Egzersiz yapmak: Düzenli egzersiz kasları güçlendirir, sertliği azaltır, esnekliği artırır, ruh halini ve öz saygıyı artırır.
Uyku: İyi bir gece uykusu, anksiyete bozuklukları ve kronik ağrı durumları için çok faydalıdır. Her iki tip rahatsızlığın semptomları genellikle yeterli uyku olmadan daha da kötüleşir. Tutarlı uyku ve uyanma saatleri, iyi bir uyku ortamı ve günün geç saatlerinde ve gece kafeinden kaçınmak, dinlendirici uykuyu teşvik etmeye yardımcı olabilir.
Beslenme: Anksiyetesi olan kişiler, panik atakları tetikleyebilecek ve anksiyete semptomlarını kötüleştirebilecek kafein ve alkolü sınırlamalı veya bunlardan kaçınmalıdır. Süt ürünleri, glüten, mısır, şeker ve patlıcan ailesinin üyeleri dahil olmak üzere bazı yiyecek türleri kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarını kötüleştirebilir.
Ağrı yaşayanlar çay, kahve, alkol, kırmızı et ve asit oluşturan yiyeceklerin alımını azaltmalıdır. Sağlıklı yiyecekler ve hangi tür yiyeceklerden kaçınılması gerektiği konusunda daha fazla bilgi için doktorunuza danışabilirsiniz.
Tamamlayıcı ve alternatif tedaviler: Yoga, akupunktur ve masaj, kronik ağrının yanı sıra anksiyete bozukluklarının semptomlarını hafifleten tamamlayıcı ve alternatif teknikler arasındadır.
Kronik ağrı toplumda yaygın olarak görülen ve doktorların sıklıkla karşılaştığı önemli bir sağlık sorunudur. Kronik ağrı, hastaların sağlık harcamalarında artışa, işlevselliklerinde bozulmaya ve işgücü kaybına yol açmaktadır. Kronik ağrı, anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik belirtilerle birlikte görülebilmektedir. Kronik ağrı, bazen anksiye ve depresif bozukluğun bir belirtisi iken, bazen de fiziksel bir bozukluk olarak ortaya çıkabilmektedir. Kronik ağrılı bir hasta değerlendirilirken bu ayrımın yapılması ve tedavinin bu doğrultuda planlanması çok önemlidir.