Haglund Deformitesi

İçindekiler

Haglund Deformitesi Nedir? 

Topuk kemiği ayağın arka kısmında bulunur ve ayak bileğinde eklemleri oluşturan kemiklerden bir tanesidir. Topuk kemiğinin arkasına aşil tendonu yapışır ve bu tendon da ayak bileğini kendimize doğru çekmemizi sağlar. Topuk kemiğinin arka kısmında aşil tendonunun yapışma yerinde bulunan kemik çıkıntının normalden yüksek olması Haglund’un Deformitesi olarak isimlendirilir.   Bu deformiteye bağlı olarak yürüme esnasında bu kemik çıkıntısının aşil tendonuna sürtünmesi sonucu ortaya çıkan ağrılı duruma “Haglund Hastalığı” denir.

Haglund’un Deformitesine Neden Olan Şey Nedir?

Haglund’un deformitesi, topuğa sıkça baskı yapıldığında ortaya çıkar. Özellikle topuğu çok sıkı veya sert olan ayakkabılar giymekten kaynaklanabilir. Pompa tarzı yüksek topuklu ayakkabı giyen kadınlarda sıklıkla Haglund’un deformitesi gelişir. Bu nedenle bazen Haglund’un deformitesi “pompa darbesi” olarak da adlandırılır. Yüksek ayak kemeri varsa veya topuğun dış tarafında yürümek Haglund’un deformitesini gelişme riskini artırmaktadır.

Kalıtımın da Haglund’un deformitesi oluşumunda rolü vardır. Haglund’un deformitesi geliştirmeye eğilimli olabilecek kalıtsal ayak yapıları şunlardır.

  • Yüksek kemerli ayak
  • Sıkı aşil tendonu
  • Topuğun dışından yürüme eğilimi.

Haglund’un Deformitesinde Topuk Arkasında Ağrı Nasıl Oluşur?

Aşil tendonu ile topuk kemiği arasında “retrokalkaneal bursa” olarak adlandırılan koruyucu bir kese vardır. Hastalığın başlangıcında sürtünme ile önce bu kesede ödem oluşur ve ödem nedeniyle topuk arkasında ağrı oluşur. İlerleyen zamanlarda da sürtünme devam ederse kesenin koruyucu etkisi ortadan kalkar ve aşil tendon kılıfında tenosinovit ismi verilen ağrılı bir durum oluşur. Buna rağmen sürtünmenin devam etmesi halinde ise aşil tendonunda yıpranma meydana gelir. Aşil tendonunda oluşan bu yıpranma durumu tendonun kopmasına da neden olabilir.

Haglund’un Deformitesinin Belirtileri Nelerdir?

Haglund’un deformitesi bir ya da iki ay içinde ortaya çıkabilir. Belirtiler şunları içerebilir:

  • Topuğunuzun arkasında bir kemik kıvrımı
  • Aşil tendonunun topuğa yapıştığı bölgede şiddetli ağrı
  • Topuk arkasındaki bursa’da şişme
  • Topuk arkasında kızarıklık

Haglund Hastalığının Tanısı Nasıl Konulur?

Fizik muayene ile Haglund hastalığının tanısı konulabilir. Ancak ayak bileğinin röntgeni ile kemik çıkıntının boyutunun tespit edilmesi ve konulan tanının doğrulanması gerekir. Konservatif tedavinin başarısız olduğu durumlarda mutlaka ayak bilek MR çektirmek gerekir. MR ile aşil tendonunda dejenerasyon olup olmadığı tespit edilebilir.

Haglund Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hastalığın başlangıç dönemimde (retrokalkaneal bursit dönemi veya tenosinovit döneminde) sürtünmeyi önlemek için topuğu yükseltici tabanlıklar antienflamatuvar ilaçlar ile birlikte kullanılır.

Bu tedavi yeterli olmazsa retrokalkaneal bursa içerisine 2’den fazla olmamak üzere steroid enjeksiyonu uygulanabilir. İkiden fazla steroid uygulanması aşil tendonunda kopma riskini artırdığı unutulmamalıdır.

Haglund hastalığının cerrahı olmayan tedavileri:

İlaç tedavisi: Oral nonsteroid antienflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) kullanılabilir.

Buz: Şişmeyi azaltmak için iltihaplı bölgeye bir buz torbası uygulanabilir. Egzersizler: Germe egzersizleri aşil tendonundan gerginliği hafifletmeye yardımcı olur.

Topuk yastıkları: Ayakkabı içine yerleştirilen pedler topuğu yastıklar ve yürürken tahrişi azaltmaya yardımcı olabilir.

Ayakkabı modifikasyonu: Sırtı açık veya yumuşak sırtlı ayakkabılar tahrişi önlemeye veya en aza indirmeye yardımcı olur.

Fizik Tedavi: Ultrason gibi fizik tedavi yöntemleri, iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.

Ortez cihazları: Ayaktaki hareketi kontrol etmeyi destekler.

Haglund’un deformitesinin cerrahi olmayan tedavisinde amaç retrokalkaneal bursa iltihabını azaltmaktır. Bu yaklaşımlar ağrıyı ve iltihabı giderebilirken, kemik çıkıntısını küçültmezler. Eğer konservatif tedavi ile başarılı olunamaz ise veya hastada aşil tendonunda kopma riski yaratacak miktarda dejenerasyon varsa cerrahi uygulanabilir.

Doç. Dr. Habib Bostan

“Hastalarımızı; onlar için en uygun yöntemler ile tedavi ediyoruz. Uyguladığımız tedavileri egzersizler ile destekliyor ve sonuçlarını yakından takip ediyoruz.”

İlgili Yazılar

Kronik Ağrıyı Tedavi Etmek İçin Acı Biber Kullanımı

Doç. Dr. Habib Bostan Eylül 9, 2025

Kapsaisin, TRPV1 reseptörlerini aşırı uyararak sinir uçlarını geçici olarak duyarsızlaştırır ve nöropatik ağrı dahil birçok kronik ağrı türünde etkili bir tedavi seçeneği sunar.

PRP: Kronik Bel Ağrısı İçin Tamamen Doğal Bir Tedavi

Doç. Dr. Habib Bostan Eylül 4, 2025

PRP tedavisi, hastanın kendi kanından elde edilen doğal iyileştirici faktörlerle kronik bel ağrısını azaltan ve…

Notalgia Parestetika Nedir?

Doç. Dr. Habib Bostan Ağustos 23, 2025

Notalgia parestetika, sırtın kürek kemiği bölgesinde sinir tahrişine bağlı gelişen, uzun süreli kaşıntı ve yanma…

Antidepresan Ağrıyı Keser mi?

Doç. Dr. Habib Bostan Ağustos 17, 2025

Sinir sıkışması, bir sinirin çevresindeki kemik, kas veya bağ dokusu tarafından baskı altına alınması sonucu…

guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
0
Bir yorum yazmak ister misiniz?x